Empoze | Konular | Kitaplar

Türkçede arapçadan çok ingilizce kelime var artık

Günlük hayatımızda arapça ve farsça kelimeden çok ingilizce kelime kavram ve ifadeleri kullanıyoruz. Yok artık.. İnanmıyorum.. Olur mu öyle şey? Hani nerede? der gibisiniz..

Şoklarda da olabilirsiniz.. Ama artık öyle. 1920 den itibaren ingiliz işgali sadece istanbul ile sınırlı kalmadı.. kanunlarımıza düzenimize bürokrasimize herşeyimize girdi. Alfabemizi bile işgal ettiler. Sonra asıl bomba işgal dilimizde ve kültürümüzde yaşandı. Dilimiz işgal edildi.

Yok arapça yok farsca diyerek önce ayıklama ve tasnif ile başladı bu işgal. Aynı işgal arnavutlukta arnavutlukcaya, yunanistanda yunancaya, bulgaristanda bulgarcaya yapıldı.

Mesela yunancadan türkçe asıllı kelimeleri temizlettiler. Müslüman arnavutlukta arnavutcadaki türkçe ve islami kelime ve terimleri temizlettiler. Bugün hala bulgarca o kadar temizlemelerine rağmen yüzlercce türkçe kökenli kelime var. Çünkü biz onlarla 600 sene beraber yaşadık. biz yönettik.

Bugün ise ingilizler onları yönetebilmek için kendi kelimeleri ile kuşatmış durumdalar. Bize de aynısını yaptılar.

Siz harikasınız. siz süpersiniz. siz özgürsünüz. Siz bağımsızsınız dediler. Siz artık özgürsünüz dendi. öyle diyerek canımızı okudular. tıpkı ırağa demokrasi götüren amerikalılar gibi bize de özgürlük getirdiklerini söylediler.. ittihatcı hainleri başımıza bela ettiler..


Sonra o ittihatcıların tohumları her köşeyi kaptı. Dilimize de kuşattılar. Önce arapçadan farsçadan arındırıyoruz diye yüz yıllardır bizimle özdeşmiş kelimeleri teker teker idam sehpasına çıkardılar.

Bir kere topluma değişimi alıştırdılar. artık dil yüzyıllarca kalan değil değişen birşeymiş gibi kabul ettirdiler. Sonra ise yavaş yavaş kendi kelime ve kavramlarını dilimize empoze etmeye başladılar.

Bu gün çok yoğun şekilde dilimize ingilizce kelime ve kavramlar girmiş durumda. Hem de o kadar ki arapça ve farsca kelimelerden çok daha fazla..

Ama sözlüklere ve litaratürlere aktarılmadan. Yaşayan dil şeklinde giriyor. Aslında siz o kelimeleri biliyorsunuz kullanıyorsunuz ama korsan. Dilinizde varlığını kabul etmeden kullanıyorsunuz. bütün her yerde kullanıyoruz. ingilizce anlamlarını bilmeden kullanıyoruz. yeni bir sınıf doğdu türkiyede.. hani sarayın osmanlıcası diyorlar ya.. Şimdi de bir kesimin kitlenin yeni "cool" takıldığı türkçe var.. İngilizce kelime ve kavramlarla kültürleri fullenmiş durumda.. Dilleri yeniden update edildi. Yüzlerce kelime artık hayatımızda "efor" sarf etmemize gerek yok. bu alanda müthiş "performans" gösteriyoruz..

Bakın bir yunanlı ile bulgar ile arnavut ile iletişimde kalma sürecinde ne kadar ortak kelime varsa onlarla kaynaşma süreci o kadar hızlı olur.. bu arada etkileşimin gücü ile alakalı..

"extra" çaba efor harçaman gerekmez. ama hadi gel çince öğren.. neyin ortak ki.. işte adamlar bunu bildikleri için olabildiğince dil bütünlüğünü parçalamaya çalışmışlar. hemde planlı olarak.

öyle bir noktaya gelmişiz ki biz ortaasyadaki diğer türk toplulukları ile bile anlaşamaz haldeyiz. halbuki 1920 işgal öncesi oradakilerle daha iyi anlaşabiliyorduk. Alfabemiz ortaktı.. kelimelerimiz kavramlarımız inançlarımız ortaktı.. ama şimdi ırktaşlığımızdan bile şüphe eder noktayız..

Türkçede arapçadan çok ingilizce kelime var artık.. diyorum.. Şu an tam böyle tahtarevellini ağdırma noktasındayız.. ne taraf bbaskın geldi geliyor bir belirsizlik var gibi amaa yakında bu gidişatla inglizce cok ama cok daha baskın hale gelecek.. Bu gayri resmi şekilde şekillenmekte. körler sağırlar birbirini ağırlar durumu söz konusu.

Zaten bütün 80 milyon türkiye bu işgalin köklü olarak gerçekleşebilmesi için mecburi olarak ingilizce öğrenmek zorunda. ingilizce konuşamayalım ama işgalin zemini de bilinçaltımıza işlesin şeklinde bir öğretme sistemi mevcut..

köklü olarak çözüm üretmek zorundayız. bu ülkede 80 milyona ingilizce öğretmemiz gerekmiyor. çok sağlam şekilde bir milyon kişiye ingilizce öğretelim ama bir milyona da rusca, bir diğer milyona fransızca, bir diğerine almanca, bir diğer bir milyona farsca arapça öğretelim.. hatta diğer komşularımızın dillerini de yunanca bulgarsa hatta ispanyolca, urduca çince japında malayca öğretelim...

hatta özbek kırgız kazan azeri dil yapılarını da öğrenelim.. koy her okula ayrı dil... oh ne ala.. ne bileyim başka yüzde yüz sadece osmanlıca olarak eğitim veren okullar bile olsun..

hep ingilizce hep ingilizce devam edersek 100 yıl sonra bye bye türkçe olur.. Yağmurdan kaçarken doluya tutulursun.. rahmetten kaçarken afete tutuluruz.. arapçadan farscadan kaçarken ingilizcede boğulurz..

durum budur..



o yüzden vaktiniz varsa yeni diller öğrenin. kendinizi geliştiriniz. osmanlıcayı da zaten öğrenmelisiniz. Bu gidişata direnmek bedava.. Çabalamak senin elinde..

Konular