Empoze | Konular | Kitaplar

Endülüs sonrası ne oldu? İbretlik süreç

1492 istanbulun fethinden 40 sene sonraa.. Artık endülüsün son kalesi düştü. Evet tam 525 yıl öncesi.. Türklerin anadoluda malazgirt savaşını kazanmasından 400 sene sonra.. 200 sene süren haçlı seferlerinin sonuncusunda 200 sene sonrası..

İslamı doğudan engelleyemeyeceğini anlayan batılıların batıdaki islam medeniyetini yok etmek üzere yöneldikleri bir dönem..

Batıdaki 800-900 yıllık islam medeniyeti yok olarak doğuda yepyeni bir islam güneşinin doğuşu süreci..

Peki endülüs sonrası ne oldu?

O kadar çok şey oldu ki.. Biz hala bu olanları araştırmaktan aciziz. Öğrenmek için çaba sarf etmiyoruz. O verileri gelecek nesillere aktaracak çalışmalar yapamıyoruz.

Olanlardan biri de ne biliyor musunuz?

Endüslüs kütüphanelerindeki eserler batının diline aktarıldı. Endülüsteki islami ilimler bilgi ve birikimler batının eline ganimet olarak geçti. Daha endülüs tarih sahnesindeki yerine alırken amerikaya seferler başladı. Yeni dünyaların kapıları aralandı. Artık batı dünya diye birşeyin varlığını keşfetti..

Yapılan en kritik hamle ise islami eserlerin batının diline çevrilmesi oldu. Sadece çevirmekle kalmadılar. Üzerindeki islam izlerini silerek aktardılar. Yani bir hz. ömerin hikayesini kendi kokuşmuş dünyalarında yaşanmış gibi aktardılar. Müslüman endülsün kültürünü hristiyanlaştırarak kendi gelecek nesillerine aktardılar.

Bütün islami ilimleri kendilerine göre yeniden montajladılar.

Bu onlar için taze bir kan oldu. İslam dünyası ile eşitlendiler. Ve dahası üstüne artı değerler kazandılar.

* * *

Şimdi bizim aleyhimize dönen bu fırsatı yeniden değerlendirmek gerekiyor. Batıda çok güçlü bilgi ve birikim var. Biz bu bilgi ve birikimi yeniden kendi kültürümüzle buluşturmalıyız.

Günümüzde yapılan en büyük hata batının eserleri olduğu gibi türkçeye çevriliyor olması. İslam kültürüne ve inancına uygun bir şekilde yeniden özgünleştirilip sunulmuyor.

Hani avrupada rönasans sanayi devrimi vs. diyoruz ya.. İşte islam dünyasının da yeni bir rönasansa ihtiyacı var. Bu rönasans öyle batının fitne dağıtım merkezi olmuş sözde bizden gözükenlerin reform çığırtkanlığı ile asla olamaz. İslam dünyasındaki rönasans ibretlik tablo endülüsün akibeti ve sonrasından ders çıkartıp yenilenmekle olunur.

Batının silahı ile silahlanarak olur. Batıdaki bilgi hazinesi tamamen mercek altına alınıp her biri yeniden islamlaştırılarak olur. Bizim batının eğitim sisteminden aldığımız tüm veri ve bilgiler onların kültür ve inançları ile yoğrulmuş durumda. Biz teker teker onların batıl inançlarını bu bilgilerin içinden ayıklayıp tertemiz islam inancı ile bütünleştirip islam topluluklarına sunmalıyız.

Bilginin dini imanı olur mu diye sorgulayanlar olabilir. Olay şu, onlar bize bilgi aktarıyormuş gibi yaparken aslında kendi kültürlerine entegre etmeye çalışıyorlar. Yani bizlere onlar 5 tane doğru verirken 100 tane de kendilerine kul köle olmamazı sağlayacak bilinçaltı operasyonlar yapıyorlar. Biz sadece onların sundukları bilgi içindeki bu virüslü kanserli zararlı zehirli içerikleri temizleyip yerine tertemiz islam kültüründeki birikimizi yerleştireceğiz.

Müslüman bir kişi aynı bilgiye yeniden ulaşacak ama aynı zamanda o bilginin yanında islamın güzelliklerini de keşfedek. Kendi kültürünü de tanıyacak. Biz doğru bir bilgiye ulaşmak için batının kültrünü inanç yapısını da yanında bonus olarak almak zorunda değiliz.

Özetle yapılması gereken şey, biz kitap kitap yazar yazar çeviri yapmayacağız. Önce çeviri yapacak kadroyu islam alanında çok iyi bir eğitimden geçirmeliyiz. Arkasından konu konu alan alan bütün veriler incelenip sonra bunlar islam kültürü ile entegre edilerek sunacağız.

Olay bu kadar basit. Aslında bu f16 uçakların yazılımını değiştirmek gibi birşey. Olay insansız hava araçlarını kendinin imal etmesi gibi. Örneğin insansız hava araçları bütün ekipmanı kamerası şusu busu yine dışarıda falan filan üretiliyor ama montajı ve yazılımı yerli.

Bilgi için de aynısı yapılmalı. Var olan yüzyıllar içinde üretilmiş bilgler yeniden elden geçirtilip bu kültüre uygun şekilde saha sunulmalı.

Bir taşla 3 kuş.. Hem bilginin öğrenimi kolaylaştırılır, hem o bilginin yanında zorla entegre edilmeye çalışılan batının kültürüne bağımlılık azaltılır hem de kendi kültürümüz ihya edilmiş olunur. Kültürümüzün tekrar öğrenilmesinin önü açılır.

Bir kişisel gelişim kitabında 17. yy da yaşamış bir osmanlı devlet adamının aldığı kritik bir karardan örnek vermek varken aynı olayın benzeri olan ve aynı dönem yaşamış amerikalı generaldan neden örnek verelim ki?

Bir liderlik kitabında abraham lincoln ün aldığı bir tarihi kararı ballandıra ballandıra anlatan bir hikaye yerine neden biz Abdulhamid han ın bir kararını önplana çıkarmayalım.. Ya da ortaasyadaki bir türk hanlığındaki bir isimden erdemlik örneği vermeyelim..

Bir sevgi kitabında hz. isanın bozulmuş incillerde geçen havarilerine yaptığı bir konuşmadan kesit yerine neden islama göre olan hz. isadan ya da peygamberimizin yaşadığı bir olaydan bahsetmeyelim..

Biz de veri tonla var zaten. Sadece hangi nereye nasıl gider. içinde yaşadığımız kitlenin algısına nasıl uygun olur bunları çok iyi analiz edecek ekibe ve kadroya ihtiyaç var o kadar..

Bu ülkeyi savunmak için TSK nın 720bin askeri var.. Bir o kadar 250bini özel güvenlik 250bini de polis olmak üzere bu ülkede 500bin güvenlikci var..

Bu ülkede 800bin öğretmen var.. 100bin civarı diyanet kadrosu var.

Bakın devlet bu kadar geniş bir kadroyu besliyor. Bu ülkenin geleceği için yatırım yapıyor.

Bunlar ihtiyac peki adam gibi bin tane bu sahada çalışacak yazar kadrosu olsa ne olurdu? 5bin 10bin değil.. Bin tane işine aşık bu uğurda canını vermeye hazır bir kadro.. Çok şey değiştirecektir bu ülkede.. O kadarını besleyen devlet bu sahada çalışacak kadroyu mu besleyemeyecek?

Böyle bir dev proje kalıcı içeriktir. Yüzyıllarca kalır. Gelecek nesillere aktarılır. Köklü bir projedir. İçerik ve veri devrimidir bunun adı..

Ama tabi bu söylediğimiz çerçevede hizmet edebilecek kadro var mı o da apayrı bir konudur..

Hiç bir şey yapılamıyorsa özel bir kütüphane kadrosu oluşturulur. Osmanlı dönemi tüm kitap ve eserler tamamı yine orjinal metinleri ile internete yüzbinlerin hizmetine sunulur..

Meteryale ulaşım kolaylığı sağlanır. Hatta diğer islam coğrafyalarındaki tüm kitaplar da digitalleştirilir. Merkezi bir dev kütüphane kurulabilir.

Geçtik batının kültürel birikimini bizim kültürümüze entegre etmeyi.. Geçmişteki kendi kültürel birikimimizi bugüne aktarabilsek bile çok şey değişecektir..

Sonumuz endülüs gibi olmasını istemiyorsak önce benliğimizi sahip çıkalım. bizi biz yapan kültürümüze sımsıkı sarılalım. Bin yıllık kültürel birikimimiz ile artık barışalım.

Konular