Empoze | Konular | Kitaplar

Yanlış bildiklerimizin savunması

Doğru bildiklerimiz kadar yanlış bildiklerimizin varlığından haberdar mıyız?

Doğrulara sımsıkı sarılırken yanlışlarımızı pazarlıyor olabilir miyiz? Her bildiğimiz doğru mu? Yanlışa kanıp doğruları inkar ediyor olamaz mıyız?

Evet... Ne yazikki biz yanlış bildiklerimizi araştırıp bulup onların doğrusunu öğrenmek için çabalamak yerine, yanlış bildiklerimizin fedailiğini yapıyor olabiliriz.

Evet gerçekten yanlış olan ve o yanlışı görüp eleştiriyor olabiliriz. Fakat başkasında gördüğümüz o yanlış aslında olduğunu zan ettiğimiz kişi de de olamayabilir. Farkında olmadığımız üçüncü bir kişinin yanlışı olabilir.

Şöyle düşünelim;

Toplumda görüp eleştirdiğimiz yanlış birşey var diyelim. Evet doğru o toplumda o yanlış hata var olabilir. Ama biz o topluma değil de bu yanlışı islama dine mal ediyorsak ne olacak.. Toplumun yanlışının nedenin islam olduğunu düşünüp, toplumdaki bu yanlıştan dolayı islama düşmanlık yapıyor olabilir. Halbuki islamda o yanlış ile mücadele ediyor olabilir..

İslam derken, başka birşeyden bahsetmiyoruz. Yine o toplumun inanıp kabul ettiği ehli sünneti kast ediyoruz. Ve o toplum içinde ehli sünneti anlatmaya çabalayan ehli sünnet alimleri de, yanlış yapanlarla bir tutup aşağılıyor eleştiriyor olabiliriz.

Yanlışı yanlış yaparak kaldıramayız. Hatayı hata yaparak çözemeyiz.

Ne yazık ki islam düşmanlığı, kuran, hadis, peygamber düşmanlığı yapanlar bu hataya düşmekte. Toplumsal hataları dine maal ederek din düşmanlığını tercih etmekteler. Çözümü, topluma doğru bir şekilde islami eğitim vermekte değil de tamamen islamdan uzaklaştırmayı tercih ediyoruz.

Pire için yorganı yakıyoruz..

* * *

İlginç olan uzaktan bakıp yanlış yapanı da yanlışlıkta sorumlu tuttuğumuzu da bir tutarken, yanlış yapanlar sorumlu tuttuklarımıza da düşman olmaları.

Bir solcu, bir dinsiz, bir ateist, bir islam düşmanı toplumdaki yanlıştan sorumlu tuttukları günah keçisi olarak gösterdikleri kitleye, yanlış yapanlar düşman... Ve bu düşmanlığı da onlara empoze edenler din düşmanları..

Aslında eleştirdikleri toplum onları tvde radyoda medya da görüp doğru kabul ediyor onlarla bir olup islam düşmanlığı yapmaktalar.

Kim kimi eleştiriyor meçhul. Niyet üzüm yemek değil.

İşin özeti;

Sözde aydınız diyen köşe başı tutmuş islam düşmanları, toplumdaki islami uyanışı öncülük edebilecekleri hedef göstertmekte onları öcü olarak tanıtmakta toplumda o aydınlara kanıp kendilerini uyandıranlara düşmanlık ve kin beslemekte. Sonra da islami uyanış öncüleri toplumun yanlış ve hatalarının ana sorumlusu olarak göstertilip suçlu ilan edilmekte.

Yanlış bildiklerimizin savunması kısır bir döngü şekilde sürüp gitmekte.

Doğru olan kurandır, doğru olan ehli sünnet velcemaattir. Doğru olan bu toplumun bin yıldır kemikleşmiş inanç yapısıdır. Ama yanlışlıkla suçlanan onlardır. Bu toplumda dışlanan, eleştirilen, aşağılanan hakir görülenler de onlardır.

Bazen diren şahıslar hedef gösterilirken çoğu kere ehli sünnet inanç ve akaitleri hedef seçilmekte ve ısrarla eleştirilmekte ve yanlışların suçlusu olarak gösterilmektedir.


Hey millet bakın sizin bu hale gelmenizin sebebi işte bunlardır diye hedef gösterilmektedir. Halbuki onları o hale sokanlar hedef gösterenlerin ta kendisidir.

* * *

28 şubat sürecinde ali kalkancı, müslim gündüz, fadime şahin tiyotro oyuncularının rollerine kanıp bir kuran talebesini taşlayan, psikolojik baskı yapan ve kuran okumayı öğrendiği için aşağılanan masum çocuğu düşünün... Ona kuran öğreten kurumun afaroz edilişini canlı canlı izleyişini düşünün..

Tıpkı; mahallenin fahişesi, ayyaşı ve üçkağıtcıları tarafından tüm mahallelinin gözü önünde masum günahsız bir kadının çocugunun gözü önünde başından örtüsü alınırken namussuzlukla suçlanıp taşlanması gibi.. Ve sonra da mahalleli tarafından yuhulanmasını düşünün..

Yanlış üstüne yanlış.. Hata üstüne hata..

Bu sahneler; izlediğiniz dizilerde, filmlerde, okuduğunuz kitaplarda binlerce kere tekrar etmekte. Bunun farkına varabilmek gerek..


Bir kişi senin dinin imanın innacın hakkında konuşurken konuşanı sorgula.. Dinin hakkında ne biliyor ki dinini idam sehpasına götürmeye yetkisi olsun..