Empoze | Konular | Kitaplar

Beslendiğimiz kaynaklar ve biz

Bugün üretilen bir çok bir başka şeylerden beslenerek ortaya çıkmaktadır. Eğer ortada ne kadar çok beslenebileceğin hammadde varsa o kadar o beslendiğin şeyin alanında yeni şeyler üretebilirsin.

Bir tür döngü.. fikir bilgi ve düşünce üretimi..

Herşey bir öncesinin üzerine konarak meydana gelmekte. Hiç birşey sıfırdan üretilmiyor. Bütün bilgiler, bütün yazılanlar çizilenler böyle..

Bu noktada eğer sen amerikada üretilen bilgi, fikir ve düşüncelerden besleniyorsan yine amerikanın işine yarayacak tarzda üretim yaparsın. Yani o döngünün parçası olur. Senin ürettiklerinde amerikan kültürü sırıtır her seferinde..

Peki ya bin yıllık islam kültürü ile beslenirsen ürettiğin eserlerde bu görülür. Ve daha cokta müslümanların menfaatine üretimlerde bulunabilirsin.

Biz ilkokula başladığımız andan itibaren tamamen kaynağı amerika ve avrupada olan üretimlerle besleniyoruz. Onların dillerini öğreniyoruz, kültürlerini öğreniyoruz.. Ürettiklerine SPONSOR oluyoruz.. Satın alıyoruz demiyorum sponsor oluyoruz. ki daha iyisini üretebilsinler.

Bizim en temelden yetiştiriliş şeklimiz batı kaynaklarından beslenmek üzere kurgulanmış. Hali ile de ürettiğimiz ya da tükettiklerimiz batıya yarıyor bize değil.

Ama hiç bir şekilde bize özünden itibaren kendi kültürümüzden kendi öz kaynaklarımızdan nasıl beslenebileceğimiz asla ve kat'a öğretilmiyor. Katiyyen böyle bir şey.. Öğrettiğini zan eden devlet kurumları olabilir.. Ama oda yine kendi öz kültürümüzle alakalı meteryalleri batıya taşıyabilmemiz üzerine öğretilen bir şey.. Çünkü böyle kurgulanmış sistem..

yok değil ama genel an itibari ile sistem böyle..

Hali ile kendi kültürümüze ulaşmak imkansız olunca biz ya batı kültürüne göre birşeyler üretebiliyoruz yada hiç birşey yapmıyoruz..

Çünkü beslenmiş değiliz ki.. Kültürel anlamda afrikada açlık çeken çocuklar gibiyiz..

Kaçımız arapça biliyoruz? Kaçımız farsca biliyor? Kaçımız özbek, kazak, kırgız dillerinden haberdar? Kaçımız urduca biliyor..

Bakınım osmanlıca günlük tutabiliyor musunuz diye sormuyorum... Sadece osmanlıcayı bilmek konusunda ne hissediyorsunuz bunu sorun kendinize..

Bu beslenmektir.. Kaçımız mesneviyi orjinal metninden cok rahat bir şekilde okuyabilir ki?

Kaçımız ruhul beyanı okuyabiliyor..

İşte beslenmek bunlara erişebilmektir.. Okuyabilmek ve üretebilmektir.

Devasa bir hazine orada bizi bekliyor ama varlığından bile habersiziz..

Hoş bugün ingilizce üretilen meteryallerden bile bihaberiz..

Birileri üretsin de armut pişsin ağzıma düşsün modundayız. Çünkü öyle olmamız empoze edilmiş. Sen yan yat gel.. Biz sana pişirir sunarız..

Beslendiğimiz kaynakları tekrar sorgulayalım. Biz kimiz ve nereden besleniyoruz. Geçmişimizde devasa bir imparatorluk kültürü var.. bunu unutmayalım.


Bugün zihnini bilinçaltını nelerle besledin.. Yarın neyle besleyeceksin..

Konular