Empoze | Konular | Kitaplar

Neden osmanlı türkçesine yabancıyız

Doğduğumuz andan itibaren içinde bulunduğumuz hayatta bize sunulan ve hazır bulduğumuz kelimeler var.

Biz bize sunulan bu kelimelere zaman ile alışıyoruz. Bize itibar edilen kabul görmüş kelime grubu sunulmakta. Bu ilkokul eğitim sürecinde aşılanmaktadır. Aşılanan kelimelerin çoğunu anlamasak bile artık temel olarak kabul etmeye başlıyoruz. İzlediğimiz filmler üstün gördüğümüz isimler, kitaplar, gazeteler vs. ısrarla aşılanan o kelimeleri kullanıyor.

Sonuç olarak biz bize sunulanı kabul ediyor ve alışıyoruz. Örneğin kendi köyümüzde şehrimizde kullanılan kelimeleri bile dışlayabiliyoruz. İstanbul türkçesi diye paket halinde sunulan bir konuşma şeklini esas alıyoruz.

Eğer bize osmanlıca kelimeler sunulsa aynı süreçte biz osmanlıca kelimlere itibar ederdik. Eğer ege şivesi sunulsa egeli gibi konuşurduk.. Karadeniz şivesi esas kabul edilse bir dönem sonra öyle konuşmaya başlardık. Hatta istanbul türkçesi diye sunulan konuşma şeklini dışlar kaba uyduruk olarak görmeye başlardık.

Bize sunulan bu hazır paketin yanında hangi tür kelimelerin ne olduğunu da öğrettiler. Ve o grup kelimeleri hangi ideoloji düşünce ve inançtan insanların kullanabileceğini anlattılar. Bak siz de böyle konuşursanız eski kafa gerici yobaz olursunuz diye el altından hipnoz ettiler.

Uydurulan kelimeleri de öz türkçe diye yutturdular. Bu yüzden osmanlı türkçesine yabancıyız. İkilemdeyiz. Bir gel-git içindeyiz.

Eğer tv medya gazete kitap okul vs gibi araçlarda bir gün osmanlı türkçesi önplana çıkarsa gelecek nesiller 200 yıl öncesi gibi rahatlıkla konuşabilir. Osmanlı türkçesine sımsıkı bağlanırken, şu an bize örnek alınması gereken diye gösterilen türkçe daha kaba ve komik gelebilir.

Azeribeycan türkçesi, özbek türkçesi, kazak türkçesi, kırgız türkçesi bunların her biri ayrı ayrı örneklerdir.

Diller bazen müdahale edilir. Bilinçli ve planlı olarak kontrol altına alınabilir. Arnavutlukca, bulgarca, sırpça gibi diller de osmanlıdan ayrıldıktan sonra müdahale edilmiş. Osmanlıdan alınan kelimeler bıraktırılıp batının dillerine dönülmüştür. Türkçemiz de geçtiğimiz yüzyılda benzer bir faciayı yaşamıştır.

Durumun özeti budur.